İNSANIN EN KÖTÜ SANATI:ŞÜPHE
Hayat, bir yolculuktur ve bu yolculuk, şüphe ile iç içe geçmiştir. Doğumla beraber başlayan bu yolculuk belirsiz bir şekilde yıllarca sürüp gider. İlk adımı attığımız andan itibaren, geleceği bilmemiz veya kontrol altında tutmamız mümkün değildir. Bu belirsizlik, şüpheyi doğuran şeylerden biridir. Ancak, belirsizlikle yüzleşmek, insanın hayatın gerçek değerini anlaması için bir fırsattır. Görmediğini görmesi için… Belki de şüphe, hayatın anlamını bulma sürecinde bizi yönlendiren bir öğretmendir. Bu öğretmen yüzleşmekten korktuğumuz ne varsa bize anlayana kadar anlatmayı bırakmayacaktır.
Hayatın kendisi, şüphe ve belirsizlikle dolu bir sanat eseridir. Sanatın bilinmezliği ve güzelliği orada saklıdır. Görmek isteyene her zaman görünür. Fakat görmezden gelenler içinse iç kemiren duygu olarak zihinde dolanmaya yemin etmiştir. Çoğu zaman, yaşadığımız olayların ardındaki anlamı anlamak için bir süreç geçirmemiz gerekebilir. Bu süreç, şüphe ile yüzleşmeyi, onunla dans etmeyi ve sonunda içsel bir aydınlanma bulmayı içerir.
![]() |
Michelangelo Buonarroti, “La Pieta”; 1498 – 1499 |
Şüphe ve hayat arasındaki dengeyi bulmak, bir denge
sanatıdır. Belirsizlikle savaşmak yerine, onunla uyum içinde hareket etmeyi
öğrenmek, insanın içsel huzurunu bulmasına yardımcı olabilir. Hayatın anlamını
sorgulamak ve şüpheyle yüzleşmek, aslında insanın içsel bir güç kaynağını
keşfetmesine ve daha anlamlı bir yaşam sürmesine olanak tanır. Kaçtığımız ne
varsa kalbe batan bir iğne gibi oradadır. İçi kemirir. Soluğu keser. Gözleri
açmaya zorlar. Seni sana sorgulatır. Birini ne kadar sevseniz dahi şüphe içinize
düştüyse isterse dünyanın en iyi arkadaşı, eşi ve en iyi insanı olması önemi
yitiriyor. Onu daima içinizdeki şüphe ile hatırlamaya devam ediyorsunuz. Kalbe
düşen bir iğne tüm hatırlardan uzaklaştırıyor. Daha gerçekçi olmanıza sebep
oluyor. Kişiye ve olaya duyulan hisler birer birer nötrleşiyor. Şüphenin,
hayatla ilişkisi tamda bu noktada ortaya çıkıyor. Hem şüpheyle yüzleşmek hem de
hayatı anlayabilmek. Kaçmadan, korkmadan. Kalan sevgi kırıntısı nefrete
dönüşmeden yüzleşip uzaklaşmak gerekir.
Sonuç olarak, şüphe ve hayat arasındaki ilişki karmaşık ve
derindir. Şüphe, insanın düşüncesel sınırlarını zorlamasını sağlayan bir
güçtür. Hayatın anlamını aramak, belirsizlikle yüzleşmek ve içsel bir denge
bulmak, insanın evrensel bir gerçeklikle daha derin bir bağ kurmasına olanak
tanır. Şüphe ve hayat, birbirini tamamlayan öğelerdir ve bu karmaşıklık,
insanın kendini keşfetme ve evrenle bağ kurma sürecindeki önemli adımlardan
sadece birkaçıdır. Yazımı şu cümleler
ile tamamlamak istiyorum. İmam El Gazali “Şüphe duymayan hakikati bulamaz”
demiş. Hakikatinizi ne olursa olsun sorgulayın.
Yorumlar
Yorum Gönder